Kahramanmaraş Masaj Salonu Sevda Hanım

Kahramanmaraş Masaj Salonu Sevda Hanım

“Bundan iyi mi bu şekilde eminsin.” Kahramanmaraş Masaj Salonu “bir halde inanırım.”
“Teşekkür ederim, yüreğime su serpildi. Her neyse hadi ben odama geçeyim.”
“Kahve davetimi unutma. Esasen seni azca süre farkıyla başkasına kaptırdım.”
“Bak sen, amma da eminsin kendinden. Tamam, bir kahve içeriz yada bir öğlen yiyecek yeriz.”
Yüzünde gülümsemeyle ve birkaç selamlaşmadan derhal sonrasında odasına döndü. Mektuplara gene baktı, o
gizli saklı kölesinden gelen mektup, eski tip zarfıyla ötekilerden derhal ayrışıyordu. Merakla okumaya
başladı, hem mektubu okurken Fuat’ın arayıp aramamasını kafasına takmazdı.
“Pek kıymetli, yüce Efendim,
Bahsettiğim ayakkabıyı alarak ben naçiz kölenizi iyi mi mutlu ettiniz anlatamam. Bir gün o
ayakkabılarla bana emredeceğiniz, sahibem olacağınız ve ayaklarınıza kapanacağım an en
büyük hayalimdir Efendim.

Bu mektupta sizden haddimi aşarak özel bir arzda bulunmak için bu satırlarımı
dolduruyorum. Lütfen densizliğimi bağışlayın fakat ben sizin kullanmış olduğunuz eski bir
çoraba haiz olmak istesem bana bu lütfu bağışlar mısınız Efendim.

Kahramanmaraş Masaj Salonu

Şahsıma cevap verme lütfunda bulunmuş olduğunuz için öncelikle minnettarlığımı arz etmek
isterim. Bu benim için büyük bir özsevi ve sürpriz oldu Efendim.
Ben arzularınızı komut telakki edip ivedilikle hazır etme çabasındayım Efendim. Zamanhususu sizin takdiriniz organik… İyi dileğiniz için teşekkür ederim…
Saygılarımla. Sizin sadık, itaatkâr köleniz”
Mine birkaç kere bu esrarengiz mektuplara cevap yazmıştı. Mektuplar Karaköy’de bir iş hanına ilişik
bir adresten gönderiliyordu. İlk başta gidip gitmeyeceğini merak ettiğinden bir mektup göndermişti o
adrese. On gün ondan sonra ona çok teşekkür eden, şaşırmış fakat ona müteşekkir bir mektup almıştı. Daha
ondan sonra bu kölenin bahsetmiş olduğu ayakkabıları aldıktan ondan sonra bu ayakkabıları ayağına giyip, fotoğraflarını
çekmişti ve bunu kısa bir not ile o adrese göndermişti. Ardından kısa bir şiir almıştı. Bugün yine o
ayakkabılar için teşekkür ediyordu. Bunu bir oyun olarak görmek ve yaşadığı karşılıklı etkileşim
hoşuna gitmişti Mine’nin.

Özel bir şey beklemiyordu, bu mektuplaşmaya sadece bir oyun olarak
bakıyordu ve bu gizli saklı saklı oyun onu bir başka türlü tahrik ediyordu. Tamamen ilişkide yöneten olmak,
hükmetmek istiyordu aslında ve kendinde bu potansiyeli görüyordu. O mektuplardan hemen sonra kendine
olan güveni daha da artmıştı dışarıya karşı.