Kahramanmaraş Mutlu Son

Kahramanmaraş Mutlu Son Restoranda hepimiz Mine ile ilgilenirken, o böyle dikkat çekerken Fuat’ı kaygılı düşünceler sarmıştı. Türlü türlü düşünceler… Yine etrafı yakıyor, niçin benle birlikte? Hakkaten onu yatakta çok memnun ettiğim için mi? En başta bende ne buldu? Yoksa benle oyun mu oynuyor? Istediğini alınca terk mi edecek beni? Yine çok seksi giyinmiş, yürürken iyi mi da baktırıyor kendine?

Mine Fuat’ın masasına geldiğinde, kadınlar onu baştan aşağı süzen hafifçe kıskanç bakışlarını saklamamışlardı. Yanlarındaki erkekler istekli ama kaçamak bakışlar atmıştı. Fuat masada sessizce oturarak etrafı ve özellikle de Mine’yi gözlemliyordu. Oturmuş olduğu zaman Mine gayet sıcak ve samimi bir biçimde sevgilisinin masanın üzerinde duran eline hafifçe göğsünü yaslayarak tam dudağı ve yanağı arasına bir öpücük kondurdu. Organik duruşu ona daha bir özgüven katıyordu. Yalnız gözlerine siyah bir göz kalemi ve kirpiklerine rimel devam etmiştü.

Kahramanmaraş Mutlu Son

Kahramanmaraş Mutlu Son Bakışları keskindi. Fuat öpücüğün ve Mine’nin göğsünün kaçamak dokunuşuyla hafif ihtarlmıştı fakat bu huysuzlaştırdı onu. Fuat’a tüm dikkatler onların üzerine çekilmiş benzer biçimde geliyordu ve tuhaf bir suçluluk duygusuna kapılıyordu. Kısık ve hafif gerilmiş, uyarmacı bir ses tonuyla, “Dikkat et, insanlar bize bakıyor.” “Aman canım ne yaptım ki. Hepimiz bize mi dikkat ediyor sanki?” “Sen de illa bu şekilde dikkat çekeceksin ama.” Mine hafifçe çenesini kaldırıp, işaretparmağını sevgilisinin göğsüne dokundurarak alınmış bir ses tonuyla, “Çok huysuzsun, normalde bayılıyorsun ama.” Fuat yumuşamış fakat gene de daha sakin bir sesle uyarmıştı, “her insanın içinde bu kadar samimi olma. Biliyorsun sonrasında dayanamıyorum.”

Gülümseyerek bunu hoş karşılayıp bir şey anlatmaya hazırlanan Mine’yi garsonun gelmesi durdurdu. Derhal siparişlerini verdiler. Fuat yemek yiyecek istemiyordu. Mine da buna uydu fakat kendine küçük bir atıştırmalık ve bir Martini söylemiş oldu. Fuat ise her zaman olduğu şeklinde en ucuz şarabın bir kademe üstü bir kadeh şarap söyledi. “istersen sen de atıştırmalık bir şeyler al.” “Bir şey yiyecek istemiyorum, tok karnına seni iyi beceremem yoksa.” “Bence paranoya yapıyorsun böyle, ne fark edecek ki?” “farkına varır, tok karna cinsellik olmaz.”